İstanbul’un 39 ilçesinden binlerce kişi sabahın erken saatlerinde Yenikapı’da düzenlenen Newroz kutlamalarına katılmak için akın etti. Yenikapı Metro İstasyonu’ndan Newroz’un kutlanacağı alana kadar güvenlik koridoru oluşturan polis, yoğunluk nedeniyle çift yönlü güzergah oluşturdu.
Maraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlere adanan 2023 Newroz’unda Yenikapı’daki sahne siyahlarla donatıldı.
Toplu taşımadan inenler erken saate ve soğuk havaya rağmen gruplar halinde Newroz şarkılarıyla halaylar çekerek sloganlar atıyor, Newroz’un kutlanacağı alana doğru gidiyor.
Yol boyunca kurulan çeşitli kontrol noktalarında yoğunluklar oluşuyor. Bir önceki Newroz kutlamalarında HDP flamaları vardı ancak bu kez HDP yerine yol boyunca Yeşil Sol Parti flamaları asıldı.
İstanbul’da düzenlenen Newroz ateşini Barış Anneleri yaktı. Newroz alanına gelen binlerce kişi alanda yakılan ateşler etrafında halaylar çekmeye başladı. Alanda sık sık ‘Hükümet istifa’ ve ‘Selo’ya özgürlük’ sloganları atıldı.
3 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
HDP İstanbul İl Teşkilatı’nın verdiği bilgilere göre, arama noktalarında üç kişi gözaltına alındı. Yine arama noktalarında polis ile Newroz’a gelenler arasında bayrak ve flama engeli nedeniyle tartışmalar yaşandı.
Alanda İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, Kürtçe ve Türkçe açıklama yaptı. Mesut Mike’nin yaptığı açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
BARBARLIĞA KARŞI HALKLARIN KARDEŞLİĞİ: İstanbul Newroz alanını dolduran kardeşlerimiz, dostlarımız, yoldaşlarımız hepinizi İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri adına saygıyla selamlıyorum. Bu sene Newroz’u buruk karşılıyoruz. Yasımızı, öfkemizi Newroz ile bütünleştiriyoruz. 6 Şubat’ta Maraş merkezli meydana gelen depremler çok büyük yıkıma sebep oldu. Kentlerimiz, köylerimiz, yaşam alanlarımız yerle bir oldu. On binlerce insanımızı kaybettik. Yaralanan, depremden etkilenen yüz binlerce insanımız sokaklarda kaldı. Bu nedenle acımız ve öfkemiz çok büyük. Halklarımıza başsağlığı yaralılarımıza geçmiş olsun dileklerimizi tekrarlıyoruz. Bu seneki Newroz ateşini yaşamını yitiren yurttaşlarımız için harlıyoruz.
YIKILAN DÜZENİN KENDİSİDİR: Bir deprem ülkesinde yaşadığımızı biliyoruz. Öteden beri meydana gelen depremlerle bu acı deneyi hep yaşıyoruz. Yıkımların büyük olması, ölümlerin katliama dönüşmesi düzenin tercihinin sonucudur. AKP-MHP iktidar bloku ile vücut bulan bu zorba, faşist, gerici kapitalist düzen hayata geçirdiği talancı – rantçı politikalar sonucu bu sona sebep olmuştur. Betonlaşmaya dayalı inşaat rejimi ile, çıkardığı imar aflarıyla kentlerimizi depreme hazır hale getirecek politikaları benimsememesi ile bu yılkımın suçlusu iktidarın ta kendisidir. Bütün bunlar yetmezmiş gibi deprem sonrası ilk üç gün müdahale edilmemesi, yardıma koşan gönüllülerin ve dayanışma çalışmalarının engellenmesi daha da ağır sonuçlara yol açmıştır. Bizler emekten, demokrasiden, barıştan yana bir araya gelen tüm güçler bu katliamın hesabını mutlaka soracağız. Depremler sonucu yaşadığımız acılar, sel baskınları, erozyonlar, orman yangınları, grizu patlamaları kader değil iktidarın bilinçli politikalarının ürünüdür. Siyasi iktidar doğa karşıtı, canlı karşıtı, kapitalist barbarlığı kutsayan politik tercihleri ile doğamızı ve yaşam alanımız talan etmektedir. Bizler antiemperyalist, antikapitalist mücadeleyi yaygınlaştırarak bu saldırıları püskürtebiliriz.
YENİ GÜNDE YENİ YAŞAMI ÖRECEĞİZ: Newroz yeni gündür, yeni yaşamdır. Tek adam rejimine, kapitalist rant düzenine karşı isyan ve mücadele günüdür. Bizler bu ülkede onurlu yurttaşlar olarak yaşamak istiyoruz. Eşit, özgür ve birlikte. Haklarımızı ve özgürlüğümüzü kısıtlayan, bizleri soruşturmalar, cezaevleri, işkenceler ve katliamlarla bastırmak isteyen sisteme karşı hep birlikte kararlılıkla mücadele edeceğiz. Asla geri adım atmayacağız. Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümü başta olmak üzere halkların özgürlüğünü sağlamak, demokratik bir ülke inşa etmek, sosyal adaleti sağlamak, işsizliğe, sömürüye dur demek için hep birlikte mücadele edeceğiz. Yoksulluk kıskacında olan milyonlar ile birlikte, kölelik koşullarında çalıştırılan emekçiler ile birlikte, açlıkla sınanan işsizler ile birlikte mücadele edeceğiz. Yeni günde yeni yaşamı hep birlikte öreceğiz. AKP-MHP iktidarı uyguladığı tecrit politikaları ile toplumsal birliği, kolektif üretimi, barışı ve kardeşliği hedef almaktadır. İmralı cezaevi ile başlatılan daha sonra diğer cezaevlerinde uygulanan tecrit politikaları giderek yaygınlaştırılarak toplumun tamamına hissettirilmektedir. Tecrit politikası ile kendi siyasi ömrünü uzatmayı ülkeyi korku ve baskı ile yönetmeyi arzulamaktadır. Tecride karşı çıkmak yaşamı savunmaktır, toplumsallaşmayı savunmaktır, ülkenin demokratikleşmesine imkân sunmaktır.
SAVAŞA KARŞI BARIŞ DİYECEĞİZ: Başta kadim Ortadoğu coğrafyası olmak üzere yeryüzünün üçte birine yayılan savaş ve çatışmaların bedelini kadınlar, çocuklar, ezilenler, mülksüzleştirilenler, yoksul halklar ve emekçiler ödüyor. Emperyalist hegemonya savaşları Ortadoğuda ve Ukrayna’da devam etmektedir. Yaşananlar çıkar ve paylaşım savaşlarının kirli yüzünü apaçık gözler önüne sermektedir. Savaşın nedeni olarak öne sürülen gerekçeler daha fazla silah satma, kaynakları talan etme, jeostratejik üstünlük sağlama, dünyayı kapitalist çıkarlar temelinde yeniden dizayn etme amaçlarını gizlemeye yöneliktir. Ülkemizde ise AKP-MHP iktidarı ekonomik, sosyal, siyasal alanda yaşanan çoklu kriz koşullarında tekçi-şoven-ırkçı politikalara her geçen gün daha fazla sarılıyor. AKP-MHP iktidarı deprem sonrası bile Suriye’nin kuzeyinde, Irak’ın kuzeyinde ve ülke içinde sürekli askeri operasyon yaparak savaşı politik bir hat olarak benimsediğini gösteriyor.
BU KARANLIK DAĞITILACAKTIR: Kürt sorunu başta olmak üzere farklı kültür, kimlik ve etnik yapıların yıllardan beri yaşadığı, anayasal eşit yurttaşlık, barış ve diyalog temelinde çözümü mümkün olan her konu şovenizmi körüklemenin, halkları karşı karşıya getirmenin, muhalefeti parçalamanın bir aracı olarak kullanılmak isteniyor. Demokratik ve barışçıl yollar yerine savaşa, kutuplaşmaya dayalı politikalar nedeniyle kaynakların silahlanmaya ayrılması sonucunda ülkemiz büyük bir ekonomik krizin içine sürükleniyor. Ülkemiz ve bölgemiz bir kez daha insanlık değerleri adına zulme, zorbalığa ve gericiliğe karşı görkemli direnişlerle karanlığa karşı aydınlık, düşman hukukuna karşı kardeşlik ve bir arada yaşam için büyük bedellerle faşizan kuşatmaları yarmaya, gericiliği püskürtmeye, sömürü çarkını parçalamaya çalışıyor. Bizler bu ülkenin onurlu yurttaşları olarak umudumuzu asla kaybetmeyeceğiz. 14 Mayıs seçimlerinde tek adam rejimine, faşizme ve kapitalist barbarlığa karşı özgürlüğün, eşitliğin ve kardeşliğin savaşını vereceğiz. Geleceğimiz kuşatmaya çalışan bu karanlığı dağıtacak ve aydınlık yarınları inşa edeceğiz. Newroz ateşi özgürlük için yanacaktır, kardeşlik için yanacaktır. Ezilenler geleceklerini emperyalist müdahalelerle değil kendi özgür iradeleri ile belirleyecektir. Günümüzün Dehak’larına karşı devrimci Kawa’larla karşı koyacaktır. Özgür ülke, özgür Ortadoğu, özgür dünya Newroz ruhu ile yaratılacaktır. Newroz’un direniş ateşi, kardeşlik ruhu ve özgürlük bilinciyle tüm halkların ve emekçilerin Newrozu kutlu olsun.